Haber: EDDA SÖNMEZ- Kamera: SADIK KARAKULOĞLU
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Parti Meclisi üyesi avukat Özgür Urfa, “13. Ağır Ceza Mahkemesi kalemi ve heyeti adliyeyi terk etmiş bulunuyor. Mesailerinin bittiğini gerekçe göstererek ve Anayasa Mahkemesi kararının gerekçeli haliyle kendilerine ulaşmadığından bahisle bir işlem yapmayacaklarını söyleyerek yine adliyeyi terk ettiler. Adalet yine kaçtı. Biz yine peşindeyiz” dedi.
Anayasa Mahkemesi’nin, ikinci kez “hak ihlali” kararı vermesine karşın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi henüz Can Atalay’ı tahliye etmedi. Can Atalay’ın avukatları, meslektaşları, arkadaşları ve TİP üyelerinin adliye önündeki bekleyişleri devam ediyor. Atalay’ın avukatları, tahliye talebiyle mahkemeye ikinci kez dilekçe yazdı. İlk açıklamayı saat 15.00’te yapan TİP üyeleri, saat 17’de bmir kez daha kameraların karşısına geçti.
“İSTEDİKLERİ KADAR OYALASINLAR, İSTEDİKLERİ YERE KAÇSINLAR”
TİP Parti Meclisi üyesi, avukat Özgür Urfa, şunları söyledi:
“13. Ağır Ceza Mahkemesi kalemi ve heyeti adliyeyi terk etmiş bulunuyor. Mesailerinin bittiğini gerekçe göstererek ve Anayasa Mahkemesi kararının gerekçeli halinin kendilerine ulaşmadığından bahisle bir işlem yapmayacaklarını söyleyerek yine adliyeyi terk ettiler. Adalet yine kaçtı. Biz yine peşindeyiz. Dördüncü günün sonunda kararı uygulamayan mahkeme heyeti hiçbir şey olmamışçasına yine gitti. Can Atalay hala cezaevinde tutsak olarak, esir olarak tutulmaya devam ediyor. Anayasa Mahkemesi kararı olmasına rağmen ağır ceza mahkemesi üyeleri suç işliyor. Hukuka aykırı şekilde Can Atalay özgürlüğünden esir olarak tutuyor. Bu bizim açımızdan artık kabul edilemez halinin son noktası. Artık yeter diyoruz. Hatay halkı depremde yaşadıklarının sonrasında bugün sel felaketleriyle, fırtınalarla, elektrik kesintileriyle mücadele ediyor. Ayakta kalmaya çalışıyor. Kendi sorunlarını dile getirmesi için seçtikleri milletvekiliyse bugün hala Silivri Cezaevi’nde esir. Ağır Ceza Mahkemesi’nin keyfini bekliyor. Anayasa Mahkemesi de halen gerekçeli kararı yazmış durumda değil. Biz buradayız. Burada olmayı sürdüreceğiz. İstedikleri kadar oyalasınlar, istedikleri yere kaçsınlar. Yarın sabah onlar yine buraya gelecek. Biz yine burada olacağız. Alana kadar buradayız. Buradan da ayrılmayacağız. Bugünlük eylemimizi sonlandırıyoruz. Yarın yeniden aynı saatte buradayız.”